JUTİSH
Hint astrolojisi çoğunlukla Vedik astroloji olarak bilinir. Bu, Vedalarda böyle bir şey olduğundan değildir. Vedalarda astrolojinin bahsi geçmez. Ancak, Vedangalardan, yani Veda dallarından, biridir ve kökeni Vedik döneme kadar uzanır. Vedik sisteme dayanarak Hint astrolojisinde bir takım Poojalar ve tedavisel tedbirler reçetelenmiştir. Bu nedenle de, Vedik astroloji denir.
Hint astrolojisi kader teorisini temel alır. Geçmiş yaşamda yapılan iyilikler ve kötülükler kişinin şu anki hayatının kaderini ya da Karması’nı belirlerken, şimdiki hayatta yapılanlar da gelecekteki Karma’yı belirler. Hint astrolojisine göre, bir kişi bireysel kaderi cennetteki yıldızlarla mükemmel bir matematiksel uyum içinde olduğunda o yerde, o gün ve o an doğar. Ancak, tamamen kadere bağlanmayı öğütlemez.
Astroloji size, ne ile doğduğunuzun, olasılıklarınızın neler olduğunun, sınırlarınızın, güçlü noktalarınızın ve zayıf yönlerinizin bilgisini verir. Size ne tür bir hayat arkadaşının ve kariyerin uygun olduğunu ve neler beklemeniz gerektiği belirtilir. Aynı zamanda, kötü etkileri elemek ve iyi sonuçları artırmak için çeşitli çözümsel tedbir reçeteleri sunar. Astroloji sizin kader haritanızdır. Yine de, kader sizin ellerinizdedir.
Metinler bize neyin iyi ve neyin kötü olduğu; ne yapılması ve ne yapılmaması gerektiği; nasıl yapmalı ve nasıl yapmamalı konusunda bilgi vererek rehberlik ederler. Size bir toprak ve ekmek için bir miktar tohum veriliyor. Ne kadar efor sarf ettiğiniz, ne kadar gübre koyduğunuz, ne kadar su verdiğiniz, ürünü ne zaman ve nasıl hasat yapacağınız size kalmış. Sonrasında bilgisini, zekasını, ayırt etme becerisini ve tecrübesini kullanarak hareket etmesi gereken sizsiniz. Kader bir kart oyunu gibidir; elinize gelen kartları seçemezsiniz ama onlarla nasıl oynayacağınız sizin kararınızdır.
İyi kartlar gelebilir, ama kötü oynarsanız kaybedersiniz ve kötü kartler geldiğinde ise iyi ve dikkatli oynayıp kazanabilirsiniz. Sarhoş olup, kötü araç sürüp kaza yapınca haritayı suçlamayın! Mahabharata’da Efendi Krishna hem Arjuna’ya hem de Duryodhana’ya öğüt vermiştir. Biri dinlemiş, diğeri dinlememiş!